CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökan Zeybek, "Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın Kültür Yolu adı altında başlatmış olduğu projelerle Türkiye'nin iç kesimlerinde bulunan merkezlerimize de giderek artan sayıda yerli ve yabancı turistin geleceğini görüyoruz. Bu manada turizm destinasyon sayısında Antalya, İstanbul, Kapadokya, Bodrum dışında yeni destinasyonlar oluşturmamız gerekiyor. Bunlardan bir tanesi, önemli ölçüde Şanlıurfa ve Gaziantep. Artık Türkiye'nin beşinci büyük destinasyonuna dönüşmesi gerekir" dedi.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökan Zeybek, Tarihi Kentler Birliği Birlik Meclisi Olağan İkinci Toplantısı'na katıldı. Zeybek, burada yaptığı konuşmada şunları söyledi:

"Türkiye'de Mimar Odası Genel Başkanı, korumacı plan anlayışının Türkiye'de yerleşmesi konusunda bir kültürel değişikliğe imza atmış önemli ve değerli bir şahsiyettir. Yine bugün buradan değerli hocam Prof. Dr. Metin Sözen'e ve Çekül Vakfı'na hocam sağlıklar diliyorum. Çekül Vakfı'na bu konuyla ilgili kendisine görev bilmiş olan ve çalışmalarını yoğunlaştıran üniversitelerimize; üniversitelerimizin mimarlık, şehircilik, sanat tarihi bölümlerine, belediyelerle iş birliğini daha da arttırmaları, bu konularla ilgili belediye-üniversite iş birliğinin Türkiye'nin turizm destinasyonunda sahil turizmi, deniz turizminin dışında Türkiye'nin bütün iç kesimlerinde önemli turizm hareketlerinin oluşabileceğini yürekten görüyoruz.

Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın Kültür Yolu adı altında başlatmış olduğu projelerle Türkiye'nin iç kesimlerinde bulunan merkezlerimize de giderek artan sayıda yerli ve yabancı turistin geleceğini görüyoruz. Bu manada turizm destinasyon sayısında Antalya, İstanbul, Kapadokya, Bodrum dışında yeni destinasyonlar oluşturmamız gerekiyor. Bunlardan bir tanesi, önemli ölçüde Şanlıurfa ve Gaziantep.

Artık Türkiye'nin beşinci büyük destinasyonuna dönüşmesi gerekir. Bu konuyla ilgili gerek yurt içi gerek yurt dışından uçak seferlerinin arttırılması, bölgedeki turistik tesislerin sayısının arttırılmasının dışında yabancı turistlerin ağırlıklı olarak yerel kültürlere olan merakını da göz önünüze alarak turizmin sadece bir konaklama, otel, deniz ya da tarihi tören yeri olmadığını, artık 21. yüzyılın gelişen turizm hareketlerinin içinde en önemli payının insanlığın bugüne kadar geliştirmiş olduğu kültür varlıklarını öğrenme, onu yerelle birlikte yaşama, restorasyonu yapılmış olan yapıların bilet karşılığında ziyaret edilen yerler olmanın ötesinde günlük yaşamda gerek yerel yönetimlerin çalışmalarında gerekse üniversitelerin, akademilerin ya da diğer meslek örgütlerinin, sivil toplum örgütlerinin günlük yaşamlarında kullandığı bir merkeze dönüşmesinin şart olduğunu düşünüyorum.''